eğitim ne kadar önemli, bir zamanlar aldığım ev ekonomisi dersi sayesinde ekonomiden anlıyor, cnbce kanalında gündüz vakti aşağıdan yukarıya, sağdan sola akan rakamları
o sıralarda mercimek yiyip ekonomik yaşıyorduk, şiir okuyanından gazel okuyanına dek tv'de bol bol koca gözlüklü amcaları görüyorduk. (kadife eşofmanlar dönemi, evet. iyi bildin.)
kızlar ev ekonomisi derslerine gider, erkeklerse daha gürültülü, zevkli bir şeyler yaparlardı. (ne yaptıklarını hatırlayamadım tam, etamine yoğunlaşmaktan bir şaşılık durumu oluşmuştu.)
hiç unutmam sözlüde bana mercimek çorbası tarifi sorulmuştu. dedim ya, mercimeğin çok faydalı olduğu yıllardı. ders için çocuk yeleği filan örerdik. henüz kimsenin çocuğu yoktu ama olsun. ev ekonomisi böyle bir şey. önemli.
ev ekonomisi dersinin temel hedefi "evde" ekonomik ekonomik yaşamamız, kaşındıran iplerle makromeden saksılık (saksılık ya, ne sandın?) yapmamızdı. erkeklerin de gürültü yapması öngörülüyordu. işbölümü önemli.
anafikir sevgili günlük,
1. bugün saksılık ihtiyacımızı kendi kaynaklarımızla kendi kendine karşılayabilen, (bak bunun altını çiziyorum) dışa bağımlı olmayan bir ülkeysek bunu ev ekonomisi dersine borçluyuz. ekonomi uğruna biraz kaşıntıya da katlanılmalı diye düşünüyorum.
2. bu parlak nesil (tabii ki benim neslim) bugün mercimek çorbasında harikalar yaratıyorsa bunu "resmi mercimek çorbası"nın altın oran'ına borçludur (hayır, havuç koymayınız. evet, sıcak içiniz.)
*havuç konusunda ısrar etmeyin lütfen. altın oran diyorum size.